Ana sayfa > Yazarlar > Prof.Dr.Vedat URUÇ / Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı > Yaşlılarda Düşme Sonrası Kırık Riski ve Yönetimi
“Kime uzun ömür verirsek onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz, hala düşünmeyecekler mi” (Yasin 68)
Yaşlılarda kırık riski
İnsan yaşlandığı zaman kemik erimesiyle beraber kırık riskinde belirgin bir artış görülmektedir. Ayrıca yaşla beraber reflekslerin zayıflaması, eklemlerde kireçlenme, nörolojik rahatsızlıkların olması düşme riskini arttıran sebeplerdir. En çok omurga, kalça, el bilek ve omuz bölgesindeki kırıklarla karşılaşıyoruz. Bunlar basit düşmelerle bile meydana gelebiliyor. Özellikle banyoda, tuvalette, kendi kişisel bakımlarını yaparken, merdiven inip çıkarken düşebiliyorlar. Kış aylarında soğuk havalarda buzlanma da düşme riskini arttırıyor. Örneğin sabah namazlarına camiye giderken düşen birçok yaşlı hastayla karşılaşabiliyoruz.
Kalça kırığı
Bu kırıklar arasında kalça kırığı ölüm riski açısından özel bir öneme sahiptir. 70 yaş üstü hastalarda kalça kırığı olanlarda 1 yıl içerisinde %30 unun hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Bu ölümler kırığın kendisinden ziyade kırık sonrası ortaya çıkan diğer sorunlarla ilgilidir. Genelde uzun süre hareketsiz kalmaktan kaynaklanan tromboemboli yani kan pıhtılaşması sonrası kan pıhtıları, bacak damarlarında oluşarak akciğerlere taşındığında pulmoner emboli adı verilen tehlikeli bir duruma yol açabilir ve bu durum ani ölümlere neden olabilir.
Ameliyat sonrası dönemde yaşlı hastalar, bağışıklık sistemlerinin zayıflaması nedeniyle enfeksiyonlara meyillidir. Yatak yaraları, idrar yolu enfeksiyonları ve zatürree gibi enfeksiyonlar hızla yayılabilir ve hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. Kalça kırığı ameliyatı ve iyileşme süreci, mevcut kardiyovasküler hastalıkların da kötüleşmesine neden olabilir. Kalp yetmezliği ve hipertansiyon gibi sorunlar, ameliyat sonrası dönemde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Yatağa bağımlı kalan hastalarda bası yaraları oluşabilir ve bu yaralar enfeksiyon riskini artırır. Hareketsizlik ve uzun süreli yatakta kalma, beslenme yetersizlikleri metabolik sorunlara neden olabilir, bu da hastanın genel sağlığını olumsuz etkileyerek ölüm riskini artırabilir. Kalça kırığı sonrası yaşlı hastalar, travmanın ve ameliyatın yarattığı stresle birlikte depresyon, anksiyete ve bilinç dağınıklığı gibi mental sorunlar yaşayabilirler. Bu durumlar, genel sağlık durumunu daha da kötüleştirerek ölüm riskini artırabilir. Dolayısıyla, kalça kırığı sonrası ölüm riskini azaltmak için hızlı mobilizasyon, uygun cerrahi ve ameliyat sonrası bakım, enfeksiyon ve pıhtılaşma risklerinin yönetimi büyük önem taşır.
Ayrıca, hastaların genel sağlık durumunun sürekli izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşır. Yaşlı hastaların kalça kırığı geçirmemesi için kemik erimesi taraması ve tedavisi, önleyici tedbirlerin alınması, günlük egzersiz alışkanlığı ile kas iskelet sisteminin güçlendirilmesi ve kırık oluştuğunda hızlı ve etkili tedavi uygulanması çok önemlidir.
Koruyucu Önlemler
Yaşlı bireylerin düşme riskini azaltmak için çeşitli önlemler alınmalıdır. Bu önlemler arasında; Düşmeyi önlemek için kaymaz tabanlı ayakkabılar ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Halıların ve kapı eşiklerinin kaldırılması, banyo ve tuvaletlerde tutamakların yerleştirilmesi gibi ev içi güvenlik önlemlerinin alınması da çok önemlidir.
Fiziksel Aktivite (hayat hareket, hareket hayattır) Dengeli ve düzenli egzersizler, kas kuvvetini ve dengeyi artırarak düşme riskini azaltabilir.
Kalça kırıkları mutlaka cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Cerrahi tedavide protez ameliyatları veya kırığı kaynatmaya yönelik ameliyatlar şeklinde iki seçenek mevcut. Her iki yöntemde de amaç hastanın bir an önce yürümesini sağlamaktır.
Ameliyattan sonraki gün ayağa kalkması koltuk değneği veya yürüteç yardımıyla yürümesi çok önemlidir. Böylece ameliyat sonrası riskler en aza indirgenmeye çalışılır. Bu adımdan sonra fizik tedavi planlama adımı gelmektedir.
Cerrahi Tedavi Sonrası Ortaya Çıkan Sorunlar Tedavide karşılaşılan en büyük sorunlardan biri hastaların operasyon sonrası sürece uyum sağlamakta zorlanmasıdır. Ağrının yoğun olması hastanın ayağa kalkmaktan çekinmesine neden olabilmektedir. Bu durumda, hasta yürümesi için cesaretlendirilmelidir. Yatmaya bağlı bası yaraları ve damar tıkanıklıkları gibi komplikasyonlar da önlenmelidir. Gerekli görüldüğünde evde fizik tedavi desteği planlanmalıdır.
Yaşlılarda kırık ve çıkık vakaları, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen önemli ortopedik problemlerdir. Bu nedenle, yaşlı bireylerin düşme riskini azaltmak için gerekli önlemleri almaları ve kırık durumunda hızlı ve doğru tedavi yöntemlerine başvurmaları hayati önem taşımaktadır.
Prof. Dr. Vedat URUÇ
Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı