Ana sayfa > Yazarlar > Uzm.Dr.Hilmi İlhan ALTUĞ / Kulak Burun Boğaz Uzman Doktor > Yaşlılığı Güzelleştirmek
Güzel Yaşlanmak
“Eğer beli bükülmüş yaşlılar, takva sahibi gençler, süt emen çocuklar, yayılan hayvanlar olmasaydı, belalar sel gibi üstünüze dökülecekti.” (bk. Ebu Yala el-Mevsıli, Musned, 11/511)
Ulu çınarlarımız hem belaları engeller, hem dua kapısıdır, hem de evlatlarımıza kültür aktarımında önemli rol oynarlar. Maalesef yaşlanmayı toplum olarak beceremiyoruz. Ya yaşlılar kendilerini her işten soyutluyor ya da orta yaş yetişkinler yaşlılara işe yaramaz muamelesi yapıyor. Sonuç daha hızlı ve kontrolsüz yaşlanma.
Pandemi sürecinde, hastalık korkusu, evlere kapanmaya bağlı sosyal aktivite azlığı ve hareket kısıtlılığı sebebiyle yaşlılarımızın daha hızlı çöküşüne şahit olduk. Peki nasıl yaşlanmak gerekir: Birinci tedavi yeri aile, yakın akraba ve akranlar. Aile içerisinde yaşlı bireylerle etkili iletişim kurmak. Onların fiziksel, duygusal ve bilişsel ve fiziksel değişimler meydana geldiğinden doğru iletişim tekniklerini kullanmak sağlık kalitesini artırır. Yaşlılarla iletişimde temel ilkeler;
• Empati ve saygı gösterin: Yaşlı bireylerin geçmişteki deneyimlerine saygı göstererek onların duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın.
• Sabırlı ve sakin olun: Yaşlı bireyler, konuşmaları veya kararları daha yavaş anlayabilir. Sabırlı olun ve aceleci davranmayın.
• Göz teması kurun ve açık bir dille konuşun: Net anlaşılır ve yüksek olmayan bir ses tonu ile konuşarak karşılıklı iletişimi güçlendirin.
• Beden dilini etkin kullanın: Gülümseme, nazik jestler ve yumuşak bir ses tonu ile güven duygusunu arttırabilirsiniz.
• Kişisel alanına saygı gösterin: Fiziksel temas gerektiren durumlarda izin isteyerek. Kendini rahat hissetmesini sağlayın.
Yaşlı bireylerle etkili iletişim için, duyma problemlerine dikkat etmek gerekir. Yaşlı bireylerde işitme kaybı yaygındır. Bu yüzden yavaş ve net konuşarak kelimelerin anlaşılmasını sağlamak gerekir. Basit ve kısa cümleler kullanıp. Uzun cümlelerden kaçınarak sade ve anlaşılır bir dil kullanmamız gerekir. Aktif dinleyici olmamız lazım. Onların söylediklerini dikkatlice dinleyerek onlara değer verdiğinizi hissettirmeniz gerekir. Yazılı ve görsel destek kullanıp, anlatılan bilgilerin anlaşılmasını kolaylaştırıcı yazılı talimatlar veya resimler kullanabiliriz. Tekrar ederek anlamayı güçlendirebiliriz.
Bilgilerin anlaşıldığından emin olmak için yaşlı ve yakınlarına tekrar ettirebiliriz.
Aile bireyleri yaşlıların sosyal bağlarını güçlendirmek için onlarla düzenli olarak konuşmalı ve günlük aktivitelerine dahil olmalıdır. Yaşlılarla iletişimde kaçınılması gerekenler:
• Azarlayıcı veya küçümseyici bir dil kullanmak.
• Çok hızlı veya karmaşık konuşmak.
• Duygu ve düşüncelerini görmezden gelmek.
• Yalnızca yaşlının yakınıyla konuşmak.
• Fiziksel mesafeyi ihlal etmek veya aşırı yüksek sesle konuşmak.
İnsanda yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma işitme organında da görülür ve işitme duyusu gün geçtikçe zayıflar. Yaşlılığa bağlı olarak gelişen işitme kayıpları tıp dilinde ‘presbiakuzi’ olarak adlandırılır. Kadınlarda erkeklere göre daha ileri yaşlarda başlamaktadır. Beraberinde çınlama ve konuşmayı ayırt etme kabiliyeti azalabilir. Yine ailesel faktörler, ek hastalıklar, gürültüye maruz kalmak, kulağa toksik etkili ilaç kullanmak, önceden geçirilmiş kulak enfeksiyonları veya ameliyatlar işitme kaybı seviyesini ve çeşidini değiştirebilir. Yaşlı kişi çevresinde olan biteni anlayamama nedeniyle genelde kendini soyutlar ve kabuğuna çekilir. İşitme ve konuşma azaldıkça kişide kelime hafızaları azalmaya başlar. Bu da demansın başlamasını hızlandırır.
Yapılan kulak burun boğaz muayenesi ve işitme seviyesinin ölçülmesi ile işitme cihazı kullanımına karar verilebilir. İşitme cihazları ile işitme rehabilitasyonu yapılarak yaşlının toplumsal yaşama yeniden dönmesi sağlanır. Yaşlılar genellikle kendisine önerilen işitme cihazlarını hemen karşı çıkarlar. Aklında eski teknolojinin büyük ve görenlere özürlü imajı veren cihazlar vardır. Oysa günümüzde dijital teknoloji sayesinde işitme cihazları son derece küçük ve işlevli bir konuma gelmiştir. Kulak içine yerleştirilen minik tipler, şarjlı, yapay zeka ile ortama göre ses değiştirebilen cihazlar mevcuttur. Kalın ince ses seviyesi ayarlanabilir, gürültüyü filtre edebilir özelliklere sahip cihazlar da mevcuttur. Bluetooth özelliği ile telefonla görüşme yapılabilir. Gps özelliği olan cihazlar ile yaşlının veya cihazın kaybolması durumunda bulmayı kolaylaştırır. Yaşlının düştüğü takdirde kayıtlı olan telefon numaralarına mesaj olarak bilgi gönderebilen cihazlarda mevcuttur.
Ancak cihaz adaptasyonu gereklidir, odyolog ve odyometrist yardımı ile bu süreç atlatılabilir. Sanılanın aksine cihaz kullanmak işitme kaybını hızlandırmaz. Aksine erken dönemde cihaz kullanımı adaptasyon sürecini kısaltır.
Diğer bir sorun denge kaybıdır. Yaşlanma, denge kaybı riskini artırır. Denge kontrolü bireyin kendi kendine yetme becerisi ile birebir ilişkilidir. Yaşlı bireylerde var olan veya sonradan oluşan denge sorunları, yaşlı bireylerin günlük yaşamlarını önemli ölçüde etkiler. Bununla birlikte düşme, yaralanma gibi riskleri artırır, yaşam kalitesini düşürür. Her yıl 65 yaş ve üzerindeki kişilerin %28-35’i düşer, 70 yaş ve üzerindekilerde ise bu oran %32-42’ye çıkar. Nöroloji, KBB, FTR ve fizyoterapist iş birliği ile denge rehabilitasyonu yapılabilir.
Yaşlı yetişkinlerde denge problemlerini önlemek için haftada en az üç saatlik denge ve fonksiyonel egzersiz yapmak, düşme oranını %42 oranında azaltabilir. Etkili egzersizler arasında tek bacak duruşları, dar duruş pozisyonunda uzanma, ayakta yürüyüşler ve topuk kaldırmalar gibi dengeyi hedefleyen hareketler bulunmaktadır. Tai Chi gibi dengeyi ve fiziksel fonksiyonu iyileştiren aktiviteler de düşme riskini daha da azaltabilir. Ancak 65 yaş ve üzeri bireylerin yalnızca %17’si erkekler ve %14’ü kadınlar, kas güçlendirme ve denge egzersizleri için önerilen haftalık hedeflere ulaşabilmektedir.
Düzenli olarak denge ve kuvvet üzerine odaklanan egzersiz programlarına katılmak, yaşlı bireylerde düşme riskini azaltmak için önemlidir. Dengeyi destekleyen bazı takviyeler, kas fonksiyonu, kemik sağlığı ve sinirsel süreçleri iyileştirmeye yardımcı olabilir. Örneğin D vitamini kemik sağlığı ve kas fonksiyonu için gereklidir ve takviyesi, yaşlı bireylerde dengeyi iyileştirip düşme riskini azaltabilir. Omega-3 yağ asitleri, balık yağında bulunan ve iltihap karşıtı özellikler gösteren bu yağ asitleri, kas ve sinir fonksiyonlarını destekleyerek dengeyi iyileştirebilir. B vitaminleri, özellikle B12, sinir sağlığı için çok önemlidir ve eksiklikleri denge sorunlarına yol açabilir; takviyeler bu etkileri hafifletebilir. Ayrıca protein takviyeleri, kas kütlesini koruyarak denge ve stabilite için faydalıdır.
Op. Dr. Hilmi İlhan ALTUĞ
KBB Uzmanı